• Tarih:2015-10-19
  • Kategori:Köşe Yazıları

Sevinmeyi ne çok özlemiştik...

Küçük bir tebessümün yeni bir dünya kurduğu günlerdeyiz. Kan, gözyaşı ve hüznün hâkim olduğu süreç hepimizin sinir uçlarını yıpratmış durumda. Ankara Gar Meydanı, yeni adıyla Demokrasi Meydanı'ndaki patlamanın ardından yaşananları tarif etmek mümkün değil.
Zor nefes aldığımız hüznün ve acının gözyaşlarını hiçbir şeyin dindirmediği günleri geride bırakmaya çalışıyoruz. Hain ve bölücü terör örgütünün ülkemize yaşattıkları ortada… Aynı kararlılık ve güçle güvenlik güçlerimizin başarılı mücadelesi aralıksız sürüyor. Terörle ve teröristle mücadelenin kesintiye uğramadan sürdürülme bilinci çok net ortaya konmuş durumda… Hal böyle olunca toplum olarak küçük mutluluklarla sevinmeyi kıymetli addediyorum. 
Daha söylenecek sözümüz var. Biz son sözü söylemeden, bitti demeden bitmiyor… Bu cümleleri en güzel A Millilerimiz tarihe not düştü.
Küllerinden yeniden doğarcasına son üç karşılaşmada kendine gelmeyi başardı.
Hani mucizenin tarifi yapılacak olsa yine A Millilerimizin Fransa'ya direkt gidiyor olması gösterilebilir. Kazanmakla kalmayıp rakiplerinin sonuçları üzerinden de ihtiyaç olanı yaşıyor olmak mucize ile tarif edilebilir. 
Her şey istediğimiz gibi... Acının ve gözyaşlarının yerine özlediğimiz sevinç gözyaşlarını yaşadık. Yaşatanlara minnet ve şükran sunuyorum. Sesimiz kısıldı. Gözlerimiz bu kez acıdan değil mutluluktan ve sevinçten buğulandı.
Teşekkürün en güzel tarifidir mutluluk.
Bu mutluluğu sevince dönüştürenleredir yürekten gelen teşekkür… 
İhtiyaç olanı, ihtiyaç halinde yaşatanadır o teşekkür… 
Evet, biz bitti demeden bitmez. Bizim yaradılış kodlarında pes etmek, vazgeçmek yoktur.
Mücadeledir adımız. İnanmışlıktır.
Var olmak için ölüme birlikte yürümektir.
Biz yüreğini ortaya koyup yüreği yerinden sökenleriz. 
Yürekten kocaman teşekkürler…

Yorumlar

Yorum Yapın

Twitter