• Tarih:2013-06-16
  • Kategori:Köşe Yazıları

Babasız Babalar Günü

Bu cümleyi duyduğumda derin bir sessizliğine bürünüyorum. Film şeridi gibi 'baba'lı günleri anımsıyorum. Yaşanmışlıklar belleğimin zenginliği. Hüzün ve mutluluk, küçük bir tebessüme karışıyor. Harmanlanıp sevgi yumağı oluyor.
Dünyadaki var oluş sebebimiz. Duyguları hep aynı… Sevgisi tarif dahi edilemez. Her yılın haziran ayı 3'üncü pazarı kutlanıyor. Yılın tüm günü hayatımızın içindeler aslında. Onları taklit ederek büyüdük. Onları rehber edindik. Onlarla var olduk. İlk emeklemeye başladığımızda elimiz, ellerinin içinde kaybolduğunda güven duyduk.
Onların güven duygusu ile hayata tutunduk. Sevgileriyle harmanlandık. Hayatı ilk onlar anlattı. Birey olmanın temeline ilk harcı onlar koydu.
Toplumsal iletişime onların rehberliğinde adım attık. Başımız dara düştüğünde sığındığımız en güvenli liman oldular. Yaşamı kullanma kılavuzumuz onlar.
Edindiğimiz ilk arkadaşımız. Hayatın anlamı onlar. Babamı taklit ederek büyüdüm. Zordur babayı taklit etmek. Onun yaşamına dairdir ilk hedef. Hani taklit ederek büyüdük dedim ya… İlk sorunun yanıtıdır 'baba'…
Hiçbir koku yoktur ki yerini tutsun. Hiçbir göz yoktur ki onun ki kadar güvenle baksın. Hiçbir duygu yoktur ki onun ki kadar anlamlı olsun. Babam benim için de çok şeyi ifade ediyor.
Hayata tutunmayı, mücadeleyi, var olmayı, ilkeli durmayı, sevgiyi, hoşgörüyü ve tüm değerleri ilk o anlatmıştı bana. Hayatımın 40 yılına tanıklık etti.
Benim de babasız altıncı Babalar Günüm. 'Sevgisi' hala o kadar sıcak ki. Ne anlatılır ne de tarif edilir.
Yokluğu bir yara değil ama küçük bir sızı… 'Özlemi' ise sonsuz… Tüm babaların, baba adaylarının Babalar Günü kutlu olsun. Dualarım seninle…

Yorumlar

Yorum Yapın

Twitter